işi bırakmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

işi bırakmak

Bedeutungen von dem Begriff "işi bırakmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 13 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
işi bırakmak quit v.
I don't want to quit this job.
Bu işi bırakmak istemiyorum.

More Sentences
işi bırakmak quit work v.
She advised him to take a long holiday, so he immediately quit work and took a trip around the world.
Ona uzun bir tatile çıkmasını tavsiye etti, o da hemen işi bıraktı ve dünya turuna çıktı.

More Sentences
Idioms
işi bırakmak call it quits v.
After their quarrel, she called it quits.
Kavgalarından sonra, kadın işi bıraktı.

More Sentences
Law
işi bırakmak quit v.
You didn't quit your job, did you?
İşini bırakmadın, değil mi?

More Sentences
General
işi bırakmak knock off v.
Phrasals
işi bırakmak walk out v.
Colloquial
işi bırakmak adjourn v.
Idioms
işi bırakmak jump ship v.
işi bırakmak walk off the job v.
işi bırakmak hang up (one's) hatchet v.
işi bırakmak hang up (one's) hatchet v.
işi bırakmak pull the pin [us] v.
işi bırakmak hang up your fiddle v.

Bedeutungen, die der Begriff "işi bırakmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 42 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
geçici olarak işi bırakmak take off from work v.
bırakmak (bir işi) pull out of v.
bir işi yarım bırakmak abort v.
işi şansa bırakmak leave something to chance v.
işi oluruna bırakmak leave something to chance v.
(memur) izin almaksızın ve istifa mektubu onaylanmadan işi bırakmak desert v.
işi şansa bırakmak drift v.
(grev nedeniyle) işi bırakmak strike v.
(işi) bırakmak subscribe [obsolete] v.
Phrasals
bozularak işi yarıda bırakmak quit on someone v.
işi aniden bırakmak quit on someone v.
bir işi yapmayı birine bırakmak leave something to someone v.
(birini bir işi yapmaktan) aciz bırakmak incapacitate (someone) for (something) v.
(birini bir işi yapmak için) güçsüz düşürmek/bırakmak incapacitate (someone) for (something) v.
(birini bir süreliğine bir işi yapmaktan) aciz bırakmak incapacitate (someone) for (something) for (a period of time) v.
(birini bir süreliğine bir işi yapmak için) güçsüz düşürmek/bırakmak incapacitate (someone) for (something) for (a period of time) v.
(başka bir iş) için işi bırakmak leave for v.
aniden işi bırakmak quit on (one) v.
(biri/bir şey) yüzünden işi bırakmak quit over (someone or something) v.
Colloquial
(işi) bırakmak bag it v.
(bir işi birine) bırakmak leave (something) to (one) (to do something) v.
(bir işi birine) bırakmak leave it to someone v.
Idioms
(şirket için) kapanmak/işi bırakmak be put out of business v.
(şirket için) işi bırakmak zorunda kalmak be put out of business v.
yetkili makamlarca verilen karar nedeniyle işi bırakmak cease and desist v.
bir işi birine bırakmak leave someone to it v.
işi oluruna bırakmak let sleeping dogs lie v.
işi erbabına bırakmak leave it to the expert(s) v.
işi izinsiz bırakmak take french leave v.
işi erbabına bırakmak leave the job to the professionals v.
işi oluruna bırakmak let go v.
işi erbabına bırakmak let an expert do the job v.
işi oluruna bırakmak let something rip v.
işi olacağına bırakmak let the chips fall where they may v.
işi son dakikaya bırakmak cut it fine v.
verilen işi yarıda bırakmak crap out of something on someone v.
(bir işi, sorumluluğu birinin) kucağına atmak/bırakmak dump (something) in (someone's) lap v.
bir işi, sorumluluğu birinin kucağına atmak/bırakmak dump something in somebody's lap v.
bir işi, sorumluluğu birinin kucağına atmak/bırakmak drop something in somebody's lap v.
(bir işi) olacağına/oluruna/akışına bırakmak leave (something) to fate v.
Law
sözleşmeyi ihlal ederek işi bırakmak jump v.
Slang
(birdenbire) işi bırakmak walk v.